1978 Dünya Kupası’na damgasına vuran bir de
şike suçlaması var. Generallerin rejimi meşrulaştırma çalışması çerçevesinde
Peru’daki başka haydut cuntacılarla anlaşılır ve Arjantin grup maçında Peru’yu
6-0 yener. Maçın en az 4-0 bitmesi gerekiyordu. Finalde Hollanda’yı 3-1 yenen
Arjantin kupayı alır. Hollanda milli takımı durumu protesto etmek adına
protokol tribününü selamlamaz ve tarihe geçer. Tam bu anlarda Olmos cezaevinde solcu mimar Leticia Dominich,
Sofia adında bir kız çocuğu dünyaya getirir. Kocası Agustin Lombardi ile
birlikte birkaç gün sonra ortadan kaybedilirler.
Yıl 1994: Buenos Aires’in
sağcı-Katolik bir okulunda iki genç kız
okul tuvaletinde sigara içerlerken sohbet ederler. Bir önceki derste Angelica
adlı radikal solcu bir genç kızın anayasa tartışmalarında “Bu anayasa hepsi
birer piç olan darbecileri, faşistleri affetmekle güvenilirliğini yitirmiştir.”
anlamına gelecek sözler söyler, akabinde okuldan atılacaktır.. Milliyetçi bir
ailenin kızı olan Susana, arkadaşı Cristina’ya , “Bu orospu Angeliaca, yalan
söylüyor, solcu piçlerin hepsi Malvinas savaşlarında ülkeyi terk etti, hükümeti
karalıyor bu radikal solcu ailenin kızı.” diye yakınır. ( Susana’nın Türkiye
profillerine twitterde, facebookta, gazetelerde, kışlalarda, polis
merkezlerinde rastlamak mümkün) Cristina Quadri ( tuvaletteki genç kız) birkaç gün sonra bir
federal yargıç tarafından gözetim ve koruma altına alınır. Bu girişimi büyük
anne Elisa Dominich’e borçluyuz. O, bir Perşembe Annesi, (Plaza
De Mayo Annesi). Cristina Qaudri’nin hikayesi bundan sonra her sahnede bir
yumruk gibi suratımıza iniyor, okullardan, derneklerden cuntanın toplama
kamplarına çevrilmiş işkence merkezlerinde göz altında zorla kaybedilen
devrimcilerin çığlıklarını Cautiva filminde yanı başınızda hissediyorsunuz. Sigara
içerken ekran karşısında çaresizliğiniz yüzünüzü gizleyen dumanların arasında
havada eriyor. Cristina giderek Sofia olduğunu anlayacak ama bunun onda
yarattığı travmayı biz kendi ruhumuzun derinliklerinde en amansız haliyle
hissediyoruz. Gaston Biraben’in yönettiği, Arjantin’de faşist diktatörlüğün
mağdurlarına atfettiği Cautiva filmi, Sofia’ya dönüşen Cristina’nın hikayesinin
olmasının yanı sıra büyük anne Elisa’nin mücadelesi, bir kupa finalinin
yarattığı kaos ve sevincin sınıfsal ve siyasal yorumu, Leticia’nın yarım kalmış
mimarlık düşleri, Angelica’nın öfkesinin haklılığı, Quadrilerin, Jörgelerin
faşist ikiyüzlülüklerinin teşhiri olarak tarihsel öznelerin filmidir.
2 yorum:
ben de arjantin 78'e dair yazmıştım, yazılar birbirini tamamlasın artık: http://gueneslipazartesiler.blogspot.de/2012/04/goller-alir-canlar-satarim.html
çok iyi yazmışsın saol. Bu iki yazı üst üste godfather filminin serisi olur:))
Yorum Gönder