Sanırım Kürt
kimliği özgürlüğe, Kürdistan siyasi statüye kavuşunca solcu olmak artık
gereksiz olacak. En azından bu TR’de yapıldığı gibi bir solculuk gereksiz. Emek-sınıf-ulus;
hak, eşitlik, demokrasi adına en afili teorileri üreteceksin ama Isparta’da
bir kadının tacizcisini öldürüp kafasını köy meydanına atmasına devrimci şiddetçilik,
eşkıya kadıncılık, helal olsunculuk oynayacaksın. O kadının er kültünü
yücelttiğini, erkekleştiğini, erkek dedikodusunun derinliğindeki yüce gücü onayladığını da görmeyeceksin. Ayşe Düzkan da ajitatif yazılarla bu gaddarlığa
olası itirazları yine karşıtı olan erkeğe benzeşerek teorize edecek. Evet net
olan şu: Nevin, yaşadığı travma ve tecavüzlerin sonucunda köy erkeğine
kendisini kanıtlamak için erkek gibi davranması gerektiğine inandı ve o kafayı
köy meydanına attı. Böylece erkek solcuların, erkek dincilerin, erkek
sağcıların, erkek liberallerin erkeğe benzemiş kadınların takdirini topladı. Nevin
ile tecavüzcüsü arasında yaşanan arbedeyi tartışma konusu yapmıyorum. Kendisinin
yaşama hakkına saldıran birini vurmuş. Tartıştığım konu onu alkışlayan
tribündekilerin yaklaşımları. Bir yandan
da dünyanın herhangi bir yerindeki gayri insani şiddete solculuk adına karşı
çıkacaksın. Gayri insani şiddet dedim, çünkü politik şiddetin haklı görülebilir
yanı vardır. Ama hiçbir politik şiddet kurbanlarına işkence yapmayı,
kurbanlarının cesetleriyle oynamayı önermez, önermediği gibi bunu ağır bir suç sayar.
ölüm pornosu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ölüm pornosu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
12 Eylül 2012
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
self determinasyon,öz yönetim
20. Yüzyılda uluslararası hukukun en önemli kavramlarından birisi haline gelen selfdeterminasyon, dünya toplumunda yeni bir yapılanma ve tanımlama süreci başlatmıştır. Kavram, günümüz dünyasının siyasi haritasının belirlenişi ve bundan sonra geçirmesi muhtemel değişikliklere ilişkin olarak sıkça söz konusu olmaktadır. Önceleri siyasi bir ilke olduğu düşünülen
self-determinasyon kavramı hem BM 1966 İkiz Sözleşmeleri, hem BM Genel Kurul Kararları
hem de uluslararası hukukun diğer aktörlerinin kararlarıyla hukuki bir hak haline dönüşmüştür. İlk
ifade edilmeye başlandığı dönemlerde sadece sömürge yönetimi altındaki halklara tanınması öngörülürken Yüzyılın sonlarında Sovyetler Birliğindeki federe cumhuriyetlerin de selfdeterminasyon hakkından yararlanarak ayrıldıkları görülmüştür
öz yönetimin gerekçesi
Self-determinasyon fikrinin gelişmesine 20. yüzyılda bir taraftan Sovyetler Birliği’nin kurucusu olan Vlademir I. Lenin, diğer taraftan Birleşik Devletlerin
Birinci Dünya Savaşı sırasında başkanı olan Woodrow Wilson katkıda bulunmuştur. Lenin eserlerinde “ulusların Self-determinasyon hakkı” kavramınıortaya koymuş, bir ülkenin veya yerin ilhakının “bir ulusun Self-determinasyon hakkının ihlali” olacağını belirtmiştir. Bunun yanında Lenin, self determinasyonun ayrılmayı da kapsamakta olduğunu belirtmiştir. Hatta ilkenin
uygulanma yöntemlerinden birincisi bu yoldu.Wilson ise arasında “Selfdeterminasyon” kelimesi tam olarak geçmese de altı tanesi Self-determinasyon ile ilgili 14 ilke ilan etmiştir. Konuşmalarında savaştan yenik çıkan milletlerin, küçük milletlerin ve sömürge altındaki halkların da kaderini tayin hakkı olduğunu ifade ederek, bundan böyle uluslararası sistemin güç dengesine değil,
etnik kaderini tayin ilkesine dayandırılması gerektiğini vurgulamıştır.
Reel Politik
Osmanlı Leaks
Pages
öz yönetimin tarihi
Kavramın ilk kullanımı 1581 yılında Hollanda’nın İspanyol krallarının kendilerine karşı zulüm yaptıkları
gerekçesiyle İspanya’dan bağımsızlığını ilan etmesiyle olmuşsa da 18. yüzyılın ikinci yarısına yani 1776 tarihli Amerikan Bağımsızlık Bildirgesi ve 1789 tarihli Fransız İnsan ve Vatandaşlık Hakları Beyannamesine kadar bir gelişme gösterememiştir. 1776 tarihli Amerikan Bağımsızlık Bildirgesi ile Amerikan halkı dış bir yönetim, yani İngiltere tarafından idare edilmeye razı olmayacağını bildirmişlerdir. Bunun sonucu olarak ulusal self-determinasyon talebiyle ortaya çıkan ilk sömürge halkı olmuşlardır.