1. Toplumsal ve tanrısal ahlakı reddeden biri olarak bu
konudaki tüm ahlaki zırhlar benim için yok hükmündedir.
2. Koşulsuz özgürlüğün bir yönü de kişinin duygusal,
zihinsel ve fiziksel olarak tümden birey olma fikriyle yaşadığıma inanan biri
olarak bu konuda yapılacak her türlü ahlaki yargılamayı gülünç buluyorum.
3. Toplumsal projelendirmenin düzen içi yeniden ürettiği “devlet
için, millet için, halk için, falan grup için, falan parti için doğru, ilkeli,
ahlaklı yaşamayı” kesinkes elimin tersiyle itiyorum. “Ahlaksız” biri olarak
herhangi bir konuda politik fikir üretme, benimseme, yayma özgürlüğümü de
sonuna kadar kullanıyorum. Bundan gocunanların tekeline değer, ahlak, vicdan
gibi kavramları bırakıyor, onların ulvi
amaçlarına ulaşmaları en büyük dileğimdir!
4. Kişisel olarak doğal bulduklarımı yaygın toplumsal
inanışlar, ahlaklar, zırhlar farklı bilir. Beni bağlamaz. Çok eşliliği, eşcinselliği,
belki daha uç cinsel yaşantıları olağan ve doğal buluyorum. Duygusal yetkinlik,
zihinsel olgunluk olması kaydıyla “gönüllü,
karşılıklı, rızaya dayalı” olması şartıyla her türlü yaşantı bana evlenmek,
çocuk yapmak, su içmek kadar doğal geliyor. Buradan dedikodu üretip sağa sola
ahlak satmak da sizin tekelinizde olsun. Sizi yasalar, tanrı, güçlüler, toplumlar
koruyor… Bol şanslar
5. Yaşadıklarımı öykü, deneme, roman gibi kurmaca metinlerde
tümden gerçek hayatın varlıklarından (ad, gerçek kişi vs. ) soyutlayarak
anlatırım. Genelde yazılı metinlerde bunu yaparım. Bunun dışında kimseye bir
şey anlatmadım. Bunu düşünmek bile incitici, rahatsızlık verici… Artık
başkasının yatak odasını, bilgisayarını “ahlaki deliklerinizden izlemeyi
bırakını” derim. Bunun size bir katkısı yok. Kişilik problemlerinizi Lermontovc
üzerinden tamir tadilat edemesiniz…
6. En itici davranış tarzı, “Senin hakkında böyle bir şey
söylendi bana” tavrıdır. Kimden duyduysan onunla hal et. Benle ilgisi ne? Duyduğun
şahıs benim Çakal Krlos, Trocki’nin reenkarnasyonu olduğumu
da iddia edebilir, Rocco Şifredi’nin de… Seni herhangi bir şekilde inandırma
derdim yok. İnanırsın benle iletişimin varsa kesersin. Ha benimle iletişim geliştirmek
istiyorsan öncellikle “delik” gözetleyicisinin ağzının payını vermen gerekecek.
Bu dedikoduları yayanlara genelde ağır küfürler ediyorum. Bu da benim
yetmezliğim...
7. Kariyer planımda anaakım Türk medyasının herhangi bir
vasıtasında çalışmak gibi bir hedefim yok. Bu yönlü duyduklarınızın hepsi birer sanrı. Hedeflerimi
bazı dostlarla paylaşmışımdır. Bazı yeteneklerimin olduğunun farkındayım, nasıl
kullanacağıma ben karar veriyorum.
8. Çoğunuzun sıkıcı özel iletişim biçimlerinden sıkılınca
bu, diğer fikirlerinizi önemsiz bulduğum anlamına gelmez. Özel iletişimi
kesmenin bin bir biçimi vardır ve çoğu pedagojik yöntemlerdir. Ben de bildiğim
kadarıyla uyguluyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder