Bir yüceltme
ve şaşkınlık içinde bulunan aydın vs. yalnızca bir milletin ya da aidiyetin övgüsünü yapmak ve bu
aidiyete uyum sağlamak için bir tür enkarnasyon
medyumluğuyla yetinirse düşünce edilginleşir, üstüne konuşulan sorun
çözümsüz kalır sorunları çözmekle sorumlu olanlar daima yan çizme durumuyla
politik-devlet şiddetini şehvetli
biçimde terörize ederler. Bu durum, gerçekten etkin fikir ve çözüm talep eden
kitlelere karşı çıkmaktan tutalım da bu
çatışmalı sürecin gerçekleriyle de bağını koparmak anlamına gelir. Son dönemlerde Türk aydınının, yazarının,
entelektüelinin önemli bir kesiminin yaşadığı bu trans-medyumluk hali bir kaçış
halidir. Yalnızca egemen aidiyet ve egemen ulusun kalabalıklarını gerektiğinden
daha fazla kör etmeye ve her bireyi bu sosyal cinnet çemberinde zayıf kılmaya yarar.
Bu şatafatlı girişi nasıl bu çatışmalı
sürecin politik çözümlerine bağlayacağım bilmiyorum, lakin tüm tarihsel sorun
ve çözüm deneyimleri bize bir kez daha siyasi iktidar medyumluğunun