Açlık grevlerinin 67.gününde BDP-PM üyesi Mehmet Öcalan'ın, Sayın Öcalan ile görüşmesinden sonra Öcalan'ın, açlık grevlerini sonlandırın, çağrısını ilan etmesinden sonra sosyal ağlarda Kürt siyasi hareketinde kalıcı gedik açma arzusundaki "insansız medya araçları" karşıt propaganda argümanlarını dolaşıma sokmaya başladılar. Bu argümanların en ünlüsü Öcalan-Qandil-BDP arasında kariyer çekişmesi varmış duygusu yaratmaya çalışanı... Bu kötücül duyguyla Kürt siyasetine mühendislik etmek isteyenlerin yöntemleri arasında çarpıtma, yalan söyleme, itibarsızlaştırma, önemsizleştirme var. Kötü bir senarist ve yönetmenin elinden çıkma bir filmin düşük performanslı oyuncuları gibiler... Açlık grevlerinin 30.gününden itibaren başbakanlarına farklı tonlarda eşlik eden bu fake artist ve aktörler Ocean's Eleven'in karakterlerinden rol çalma isteğiyle yanıp tutuştular. Eylemin sonlandırılması çağrısından sonra o kadar vicdanlı, o kadar hümanist o kadar Kürt sever göründüler ki neredeyse iki aydır devletin Kürt sokaklarında estirdiği terörden mağdur olan binlerce insan bunların bu uyduruk tespitleri haklı çıksın diye döküldüler alanlara, hissine kapılıyor insan... Bir ormanda arkadaşları çakalların saldırısı altındayken arkadaşlarını kurtarmak için olmadık kurtarma yöntemleri deneyen köyün delikanlılarının, yaşlılarının, kadınlarının, erkeklerinin, çocuklarının bu asil davranışlarını önemsizleştirmek için başbaknın iyi ve kötü insanları, deyim yerindeyse her boku yediler, her zırvayı bize "insancılık, demokratlık, Müslümanlık" diye satmaya çalıştılar.
1. yurttaşa yönelik Murat Karayılan'ın henüz birkaç gün öncesine ait açıklamaları hatırlatılmalı:
Bir önceki açıklamasına Karayılan aynen bunu da demişti: "Bizim geleneğimizde öyle bir tarz ve yöntem yoktur. Bu arkadaşlarımız kendi inisiyatifleriyle karar almışlardır ve ölüm orucu şeklinde başlatmayı planladıklarını öğrendik. İlk kez açıklıyorum; arkadaşlarımızın almış olduğu ölüm orucu kararına karşı biz devreye girdik, ölüm oruçları kararlarını kabul etmedik"
Qandil'in bu açıklamaları Türk medyası dahil birçok ağda yayınlandı. Yukarıdaki vatandaşlar da muhtemelen okumuşlardır. Buna rağmen Kürtleri terörize etme dertlerini de kendilerine sormalı. Henüz birkaç gün önce "Açlık grevleri BDP'ye yarar, bitirilse de bitirilmese de BDP'ye yarar." gibi adice değerlendirmeler yapan bu cenahın açlık grevlerini bile barışçıl olmayan yol, yöntem olarak bilmesi de bir başka garabet. Bilgisizlik mi cehalet mi kötü niyet mi bilmiyorum...Bunları niye mi yazdım? Çünkü önümüzdeki günlerde bu yazdıkları zırvalarla kafamızı şişirmeye çalışacaklar, onlar şişirmeden tarihe not düşeyim, dedim. Kürt hareketi henüz legal, özgür koşullarda siyaset yapma imkanından yoksun olduğu için haliyle bir liderin süreci belirleme noktasındaki pozisyonunu "tek adamcılık, tek şefçilik"le açıklama, tartışma ahlaksızlığına düşmeyeceğiz. koşullar uygun olduğunda Kürt siyasi hareketi de politik süreci çok sesli, demokratik yaşama uygun ilkeleri esas alarak belli tartışmalar yürütecektir. Bunun bölünme, parçalama, dağılma olarak algılamamak gerektiğine inanıyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder