Orwell sanırım
1945 yılı olacak ki Observer gazetesinin muhabiri olarak Paris’e gelir. Orada Çapski
adında bir Rus ile tanışır. Çapski, ülkesinde sıkı bir Stalin muhalifidir. Bu yüzden
tutuklanmış, hayatını çalışma kamplarında geçirmiştir. Katin ormanı
katliamından da Stalin’in kötülüğünden son anda kurtulmuş ve Fransa’ya kaçmıştır. Çapski ülkesinde yaşadığı onca acıya ve haksızlığa rağmen Orwell’e , “Almanlar eğer 2.dünya savaşının galibi değilse bu kesinlikle Stalin’in
gözü pekliği ve kararlılığı
sayesindedir.”der. “Çünkü Almanlar Moskova önlerindeyken Stalin, Moskova’yı terk etmedi.” diye de devam eder.
sayesindedir.”der. “Çünkü Almanlar Moskova önlerindeyken Stalin, Moskova’yı terk etmedi.” diye de devam eder.
Orwell o ara “Hayvan Çiftliği” romanını yeni
bitirmiş ve yayıncısına teslim etmiştir. Romanda domuz Napoleon karakterini
Stalin’i esas alarak yaratmıştır. Kitabın bir bölümünde devrim
yaparak Mr. Jones’i devirdikleri çiftliğe hayvanlar, bir değirmen inşa ederler. Hayvanların
düşmanları olan insanlar günün birinde bu değirmeni havaya uçururlar. Saldırı karşısında
tüm hayvanlar korkmuştur. Panik halinde hepsi yere yatmıştır. İlgili bölümde o sahne şöyledir: “Güvercinler uçuştular,
Napoleon da dahil bütün hayvanlar kendilerini karınüstü yere atıp yüzlerini
kapadılar…” Orwell, Çapski’nin anlattıklarından sonra bu bölümü şöyle değiştirir: “Güvercinler uçuştular, Napoleon dışında
bütün hayvanlar kendilerini karın üstü yere atıp yüzlerini kapadılar…”
Orwell, daha sonra bir yazısında, “Böylece Alman saldırısında Moskova’dan ayrılmayan Stalin’e haksızlık etmemiş oldum.”
Bu arada Hayvan
Çiftliği romanını Türkçeye çevirenlerden biri de Halide Edip Adıvar’mış, üstelik
en sağlam çeviriymiş. Bu, bilgi de beni şaşırttı. Ayrıca Orwell’in bu nefis
romanındaki tezi Adıvar, Batılılar gibi “komünizm karşıtı” olarak
adlandırmıyormuş. “Herhangi bir rejim olabilir.” diyor çiftlik rejimi.
Bu yazı Hayvan Çiftliği’nin 2001 yılındaki Celal Üster çevirisinden
yararlanılarak yazılmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder