Bir önceki yazıyı twitterde bir arkadaşın eleştirisine sundum. Ulrike Meinhof avatarı kullanan @SankiPhd sözde akademisyen adlı arkadaş aşağıdaki katkıları yaptı.
Yazını okudum çok da beğendim ama ben başlıktan yola çıkarak daha fazla barış süreci üzerine bir yazı bekliyordum ki El Salvador barış süreci çok önemli bence Kürt sorunu bağlamında. Hakikat Komisyonu oluşturuluyor barıştan sonra 1993'te, komisyonun tavsiyelerinin yasal bağlayıcılığı var, çok iyi bir rapor hazırlıyor tazminat, öldürülenler için anıt talep ediliyor, işlenen suçların(22bin kayıp, yargısız infaz işkence ve kimi karma suçlar) komisyon %85'ini devletin %15'ini FMLN'nin işlediğini söylüyor. Bu çok iyi raporu hükümet ve ordu tanımıyor. Bana çok benzer geliyor Türkiye’ye. Olmaz ya, olur da kurulursa, hakikat komisyonunun sonunu benzetmesin.
“Hakikat komisyonları adli davaların da konusu olabilecek pek çok olayla ilgilendiği için, gözlemciler, hakikat komisyonları ile mahkemeleri birbirine karıştırmaktadırlar. Ancak komisyonları adli makamlarla karıştırmamak gerektiği gibi, adli davaların yerine geçebilecek bir mekanizma olarak da düşünmemek gerekir. Hakikat komisyonları adli olmayan yapılardır ve bu özellikleri bakımından mahkemelerden daha az güçleri olduğu açıktır. Hapsetme ya da tavsiyelerinin yaptırımı konularında bir güçleri yoktur.” Der, konuyla ilgili çalışan Mark Freeman…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder