Kürtler modern
uluslaşma dönemlerine kadar genelde bölgesel güçler (İran-Osmanlı-Rusya) arasında
beylik-mirlik otoriteleriyle gel
gitler şeklinde var olma savaşı verdiler. Batı'da gelişen aydınlanma, demokrasi, bağımsızlık hareketleri dahil dünyada olup biten her şey bir anda Kürtleri
de ilgilendirmiş oldu. Ulus olarak varlıklarının farkına vardılar. Kürt
tarihinde bir isyan hareketi var ki ilk defa bölgesel güçler arasındaki
sorunlardan, çelişkilerden yararlanarak bağımsızlaşma hedefini ortaya
koymuştur:
Bedirxan Beg isyanı…
1821 yılında birçok Kürt aşiretiyle
beyliğinin hâkimiyeti konusunda anlaştı. 1828 yılında başlayan Osmanlı-Rus
savaşına asker göndermedi. 1829 yılındaki Osmanlı’nın Mısır Valisi Kavalalı
Mehmet Ali Paşa’nın merkezi Osmanlıya karşı başlattığı isyanda Bedirxan Beg,
Mehmet Ali Paşa’yı tuttu. Ona yardım ederek Osmanlı ordusunun bozgununu
hazırladı. Kürdistan’ın oldukça geniş sayılabilecek coğrafyası olan Cizre Botan
bölgesinde hâkimiyetini ilan etti.
-
Silah atölyeleri kurdu, kendi adına para
bastı.
-
Avrupa’ya modern ticaretin öğrenilmesi
için öğrenciler gönderdi. Avrupa’dan uzman kişiler getirtti.
-
Toprak vergisini Osmanlıya göre düşürdü. Ermeni
ve Nasturi halkıyla ilk dönemler iyi geçindi. Osmanlıdan bağımsızlığını ilan
etti.
Osmanlıdaki sened-i
ittifak ilkeleri hayata geçmiş. Nasturi ve kimi Kürt toprak ağaları Osmanlı ve İngiliz
devletlerinden çeşitli yardımlar alarak Osmanlı ordusuna katıldılar. Bedirxan Beg,
Nasturi ayaklanmasını katliamla bastırdı. Osmanlı için Mehmet Ali Paşa
tehlikesi de geçince Osmanlı ordusu kanlı bir işgal harekâtı başlattı ve
Bedirxan Beg, 1847 yılında teslim oldu. Sonrası sürgün ve ölüm…
Şeyh Ubeydullah İsyanı:
Hakkari,
Şemdinli, Ağrı, Wan gibi geniş bir alanda etkin olan Kürt Nakşibendiler 1877-78’deki Osmanlı-Rus savaşında
Osmanlının kazanacağını ön görerek Osmanlı ordusunun saflarında savaştılar. Osmanlı
ordusu ağır bir yenilgi aldı. Berlin Antlaşmasıyla Ermeniler korunurken Kürtler
bertaraf edilmiştir. Bölgede Ermeni devleti kurulacak endişesi Kürtler arasında
da yaygındır. Abdulhamit bu durumu iyi bildiğinden “İslam Birliği” adı altında
Ubeydullah’ı Osmanlı askeri yapmak niyetindedir. İran topraklarında başlayan
isyan kısa sürede bastırılır. Şeyh Ubeydullah isyanı tarihte ilk defa ulus
olmaktan kaynaklı doğal haklarına vurgu yapar. İsyanın talepleri arasında; öz yönetim, Kürtlerin okul açması,
vergilendirme, resmi Kürtçe talebi vardır. Talepler bakımından modern Kürt
uluslaşmasının ilk isyanı sayılabilir. Yalnız bölgesel güçler arasındaki
çelişkilerden yararlanma yerine onlardan birine yaslanarak hedefine ulaşma
arzusu erken dönem milliyetçiliğin kaba biçimi sayılabilir.
Daha
sonra Şeyh Sait ve Dersim isyanlarının da nasıl gelişip nasıl sonuçlandığını
biliyoruz.
Buraya kadar Kürt uluslaşmasına dair bir
iki çıkarım yapacağım:
1. Kürdistan işgal edilmiş bir coğrafyadır. Kısa
süreli de olsa bağımsızlaşma hedefiyle ayaklanan bölge, Osmanlı ordusu
tarafından işgal edilmiştir. Genç cumhuriyete de bu işgali perçinlemek görevi
düşmüştür. Kürtlerin ulusal talepleri, dönemin Avrupa’sındaki halkların
uluslaşma hareketlerinden hem nitelik hem nicelik olarak zayıf olmasına rağmen öz
yönetim talepleri, kültürel özgürlükler, toprağa dayalı yurt savunması, iç pazar
oluşturma hedefleri bugünkü taleplerimizin haklı tarihsel zeminidir.
2. İsyanlara önderlik eden sınıfsal yapı
Batı’daki gibi genç burjuvazi değildir. Bunun zaten koşulları yoktu. Haliyle
modern siyaset yöntemlerinden yoksun olan Kürt beyleri ( Şeyh Sait ve Seyit
Rıza dahil) Kürdistan tarihinde bugüne hem “hak arama” hem de öz yönetim
talebinin meşruiyeti açısından tarihsel bir mirası bıraktılar.
3. İsyanların sınıfsal önderlikleri dünya sol
ve liberal cenahı tarafından da küçümsenmiş, Kürtler adeta yok sayılmıştır.
Not:
Abdulselam Barzani ile başlayan günümüzde şimdilik modern bir otonomi olarak
somutlaşan Kürt Ulusal Özgürlük hareketi bir sonraki yazının konusudur. Olayların
tarihsel dökümünden ziyade Barzaniler önderliğindeki Kürt ulusal hareketine yönelik
Kuzey’in ana damar solcu hareketi PKK ve Öcalan’nın bakışının sorunlu yönlerini
ele alacağım. Çok ilginç noktaları var Barzani önderliğinin… PKK ve Öcalan, bu
tarihi gelişimi küçümseyerek Kürtlerin belleğine haksızlık yapmaktadır. Tüm
bunları, hareketin politik arenada Bedirxan Beg misali strateji tarihine
kendimce bazı eleştiriler geliştireceğim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder