Social Icons

.

Pages

8 Mart 2012

Kürt Sorunu Üzerine Politik Röportajlar

Twitter röportajlarının ilk blog konuğu Berxwedan Yaruk  Twitter adresi

Kürt sorunu sadece bir ulusal sorun mu? Türkiye'de anayasal değişimler bu sorunun çözümünde hangi açıdan katkı sunar?
Kürt sorunu Kürdistan'ın 4 parçaya ayrılması ve sömürge haline getirilmesi ile Uluslararası bir sorun haline geldi.Taman bir ulusun kendini yönetme istemi üzerine yürüttüğü bir savaşım mevcut ancak bununla birlikte Kürt özgürlük hareketinin yarattığı paradigma ile birlikte aslında insanlık için yeni bir sistem arayışıda açığa çıktı. Bundan kaynaklıdır ki Kürdün kendi sorununa çözüm arayışı daha geniş bir yelpaze için alternatif çözüm modeli geliştirmiştir.Bir halkın en temel haklarının yanında kapitalist modernitenin sömürü düzenine karşıda insanlık için demokratik moderniteyi geliştiren bir konuma gelmiştir Kürt mücadelesi. Anayasa l değişimler-reformlar oturup konuşmaya zemindir.yani müzakere için savaşan meşru savunmada olan bir harekete inandırıcı-ikna edici görünmek isteniliyorsa makul düzeyde somut adımlar atılmalıdır ki ulus-devletlerin böylesi durumlarda yegane sığınağı anayasadır. Kürt halkının en örgütlü ve öncü gücü şüphesiz PKK realitesidir. PKK'nin demokratik konfederalizm istemi ise Türkiye ile sınırlı değildir. Ve hatta demokratik bir modernitenin inşası için verdiği mücadele Ortadoğu ile sınırlı değildir.. Bu yüzden Türkiye de yaşayan Kürtlerin ülke ile barışması ve zamanla kendi yönetimini oturtması için anayasada yerel yönetimleri güçlendirmek+tutsak siyasilere özgürlük ile sorunun çözümüne başlanılabilinir.
Kürdistan'da birey olmanın zorlukları nelerdir?
Şimdi güzel bir cümle var. Biz Kürtler bu ülkede herşey olabiliyoruz ama Kürt olamıyoruz. Kürdistan gerçeği, tarihi katliamlarla doludur.Doğduğun andan itibaren kulağına ezan maiyetinde okunan Şêx Said-Seyid Rıza isyanları ile nice katliamlar var. Ve tarihin Kürdistan halkı için tekerrürden ibaret olduğunu gösteren bir işgal gerçekliği ile büyüyor Kürt birey. Benim içinde olduğum jenerasyon henüz 3 yaşında iken gözleri önünde köyünü yanışını izledi bu yetmedi babasının abisinin devletçe katledişine seyirci oldu annesi ablası ise hemen yanında tecavüze uğradı. Şimdi bu büyük bir travmadır. İnsanın tüm duygu dünyasını kıyıma uğratır, paramparça olursun. Özgüvensiz, öfkeli, duygusal büyürsün. Acına bilinç katmadığın her an şoktur. Ancak tabiki Kürdün acısı örgütlendi. Ve amaca sabitlendi. Ana dilini konuşamıyor oluşun zulmünü ve metropolde çift kimlik arasında gidip gelişin yaratımı buhrana hiç girmiyorum bile.
Bir Kürt basını çalışanı olarak maddi zorluklar dışında ne tip zorluklarınız var?
Maddi zorluğum var mı bilmiyorum aslında. Çünkü Kürdistan gerçekliği ve örgütlü oluşun verdiği felsefe sana bir lokma bir hırka öğretisini öyle aşılıyor ki kapitalist modernitenin yapay zorlukları ve zorundalıklarını pek hissetmiyorsun benliğinde. Ancak Kürt basın çalışanı olarak kısa ömürlü oluşun verdiği derin hasretlikler duygu dünyamı oldukça zorluyor.
Son seçimlerde sizi huzursuz eden blok bileşeni var mıdır?
  E hali ile var. Ancak tek tip insan ile şekillenen bir toplum ne kadar özgür ruhlu ve renkli olabilir ki. Hele ki mezopotamya topraklarında yaşam sürenı onca inanç, kültür ve etnisiteyi varsayarsak. Kürt özgürlük hareketide yarattığı cephelerde bir çatı görevi görerek yelpazesini tutabildiği kadar geniş tuttu ki bu blokta onun biçime kavuşmuş hali oldu. Toplum mühendisliği doğru olmazdı oyüzden öncülüğünü ettiğin halkların istemleri her ne kadar sıkıntılı olursa olsun içinde barındırmak durumundasın. İsim vermedim içinde ukte olsun:)
     Kürt hareketinin demokratik tartışma kanallarını açık tuttuğuna inanıyor musunuz?
 Kürt hareketinin dağ örgütlenmesinin de şehir yapılanmasının da tartışma kanalları kendi deklarasyonları ile mevcut. Zira Kürdistan Topluluklar Birliği anlamı taşıya KCK nin bünyesinde Êzîdî komisyonundan tutalım emek yapısına, kadın partileşmesinden tutalım inanç gruplarına değin birçok farklı yapı bir arada. Bahsini ettiğim hükumetin 4 yıldan bu yana
kentlerde peşinde koştuğu hayali KCK değil bizzat Murat Karayılanın liderliğini yaptığı KCK. Ki bunun ötesinde onlarca yazar, araştırmacı ve gazeteci, siyasi lider zamanında Sn. Öcalan ile görüşmek tartışmak üzere kamplara gitmiş ve ortak fikir ile de ayrılmıştır. Bunun içinde diğer Kürt parti-örgüt liderleri de mevcuttur. Öte yandan DTK denen çatı Kürdistan'da 850 delegeye sahiptir. Bu muazzam bir rakamdır. 850 farklı inanç,dernek,sendika,parti,tercih ve grubun öncülerinin ortak karar mekanizması demek. Buda yetmedi Halkların Demokratik Kongresi (HDK) oluşturuldu ki buda 40 dan fazla parti ile cepheyi içinde barındırıyor. Sanırım pratikler ZAMAN ve işbirlikçi çevrelerin manipülasyonlarından daha inandırıcı ha:)

Sosyal medyayı yeterince verimli kullandığınızı düşünüyor musunuz?
 Sosyal medya ile geç tanıştım. Basın çalışmalarında henüz yeniyim1 yılımı doldurmadım bile. Öncesinde ise yine politik çalışmalardaydım ancak daha çok mahalle ile sokaklarda olduğumdan kaynaklı teknoloji pek işimi görmüyordu. Twitter ise Mısır isyanı ile ilgimi çekmişti ve DİHA çalışmalarında yer aldığım anda ise dönemin propaganda araçlarının salt bildiri olmadığını henüz kavramıştım.Hala keşif sürecindeyim diyebilirim ancak sosyal medyadaki söylemlerimi gerçek yaşamımız ile örtüşmez ise faydadan çok tasfiyeyi getirir diyebilirim.
DİHA'nın uluslararası sosyalist ağlarla iletişimi ne düzeydedir? Özellikle Avrupa'daki liberal,  ekolojist, sosyalist, anarşist ağları soruyorum.
 An itibari ile DİHA ile hukuğum olmadığı için bu soruya cevap vermem etik olmaz.
Devletin tasfiye operasyonlarının olası sonuçları ne olabilir?
Devletin 90 yıldır sürdürdüğü inkar-imha siyaseti hep tıkanmıştır. Kürdistanda 30 isyan yaşanmış kanlı bastırılan her başkaldırı ise domino etkisi ile daha kapsamlı ve öfkelisine zemin olmuştur.Kürdistan coğrafyası ile baş etmek kolay iş değil. Geçmiş dönemlerde salt askeri bir saldırı olduğu politik hamleler ile zihin bulamaçların yaşanmadığı, taktiklerin salt aşiret liderleri ile koruculuk sistemini geliştirerek pratikleştiği doğrudur. Siyasi -kontrollü İslam'ın ABD patentli sözcülüğünü yapan AKP'nin Kürdistan a sızmak için hücre tipi çalışmaları kısmen sonuç verdi ancak erken deşifre oldu ki bu yüzdendir bu denli pervasız saldırı düzenliyorlar. Tasfiyenin kendisi Kürdistanda tasfiye olmuştur diyebilirim.
BDP'nin oy durumlarına yönelik Kürdistan'dan size ulaşan anketler var mıdır?
Yani hangi şirketti hatırlamıyorum ancak BDP nin özellikle Diyarbakırda muazzam ölçüde oyunun yükseldiği bir anket vardı ki ankete gerek duymadan mahalle dedikoduları ile cami önlerinde ki kuantumik sohbetler de de BDP nin baraja yaklaştığını söyleyebilirim vesselam.
                                               Sevgiler
                                            Berxwedan




Hiç yorum yok:

self determinasyon,öz yönetim

20. Yüzyılda uluslararası hukukun en önemli kavramlarından birisi haline gelen selfdeterminasyon, dünya toplumunda yeni bir yapılanma ve tanımlama süreci başlatmıştır. Kavram, günümüz dünyasının siyasi haritasının belirlenişi ve bundan sonra geçirmesi muhtemel değişikliklere ilişkin olarak sıkça söz konusu olmaktadır. Önceleri siyasi bir ilke olduğu düşünülen self-determinasyon kavramı hem BM 1966 İkiz Sözleşmeleri, hem BM Genel Kurul Kararları hem de uluslararası hukukun diğer aktörlerinin kararlarıyla hukuki bir hak haline dönüşmüştür. İlk ifade edilmeye başlandığı dönemlerde sadece sömürge yönetimi altındaki halklara tanınması öngörülürken Yüzyılın sonlarında Sovyetler Birliğindeki federe cumhuriyetlerin de selfdeterminasyon hakkından yararlanarak ayrıldıkları görülmüştür

öz yönetimin gerekçesi

Self-determinasyon fikrinin gelişmesine 20. yüzyılda bir taraftan Sovyetler Birliği’nin kurucusu olan Vlademir I. Lenin, diğer taraftan Birleşik Devletlerin Birinci Dünya Savaşı sırasında başkanı olan Woodrow Wilson katkıda bulunmuştur. Lenin eserlerinde “ulusların Self-determinasyon hakkı” kavramınıortaya koymuş, bir ülkenin veya yerin ilhakının “bir ulusun Self-determinasyon hakkının ihlali” olacağını belirtmiştir. Bunun yanında Lenin, self determinasyonun ayrılmayı da kapsamakta olduğunu belirtmiştir. Hatta ilkenin uygulanma yöntemlerinden birincisi bu yoldu.Wilson ise arasında “Selfdeterminasyon” kelimesi tam olarak geçmese de altı tanesi Self-determinasyon ile ilgili 14 ilke ilan etmiştir. Konuşmalarında savaştan yenik çıkan milletlerin, küçük milletlerin ve sömürge altındaki halkların da kaderini tayin hakkı olduğunu ifade ederek, bundan böyle uluslararası sistemin güç dengesine değil, etnik kaderini tayin ilkesine dayandırılması gerektiğini vurgulamıştır.

Pages

öz yönetimin tarihi

Kavramın ilk kullanımı 1581 yılında Hollanda’nın İspanyol krallarının kendilerine karşı zulüm yaptıkları gerekçesiyle İspanya’dan bağımsızlığını ilan etmesiyle olmuşsa da 18. yüzyılın ikinci yarısına yani 1776 tarihli Amerikan Bağımsızlık Bildirgesi ve 1789 tarihli Fransız İnsan ve Vatandaşlık Hakları Beyannamesine kadar bir gelişme gösterememiştir. 1776 tarihli Amerikan Bağımsızlık Bildirgesi ile Amerikan halkı dış bir yönetim, yani İngiltere tarafından idare edilmeye razı olmayacağını bildirmişlerdir. Bunun sonucu olarak ulusal self-determinasyon talebiyle ortaya çıkan ilk sömürge halkı olmuşlardır.